Kocaeli Panik Atak Tedavisi
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞINA BAĞLI
KOCAELİ AİLE DANIŞMA MERKEZİ
Kocaeli Panik Atak Tedavisi
Kocaeli Anksiyete bozuklukları genel popülasyondaen sık görülen ruhsal bozukluklardandır.
Bunlar, temel sorunun patolojik anksiyete olduğu ve bunun sonucunda düşünce,
davranış ve fizyolojik aktivitelerin de etkilendiği bir grup rahatsızlıktır. Agorafobili
ya da agorafobisiz panik bozukluğu (panik atağı ya da panik atak), yaygın anksiyete
bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu (sosyal fobi), obsesif kompulsif bozukluk ve
posttravmatik stres bozukluğu, bu grubu oluşturan hastalıklardır.
RANDEVU TELEFONLARI:
Sabit: (262) 332 18 41
Cep: 0530 7997341
Sadece panik ataklarla devam eden hastalığa panik bozukluk deniyor. Panik bozuklukta; iyi hissedilen zamanlarda, tekrar panik atak gelecek korkusu yoğun olarak yaşanıyor.
Bu durumdaki kişiler için panik atakların hayatın önemli bir parçası olduğunu belirten
Psikoterapist Hocamız, panik atak esnasında kişinin yaşadığı sorunları şöyle aktarıyor:
‘Şiddetli kalp çarpıntısı, nefes almada güçlük, boğulma hissi, terleme, titreme, uyuşma, nefesinden kesilme hissi yaşar. Bunun dışında delirme korkusu, kontrolünü yitirme duygusu meydana gelir. Bayılma hissi, etrafın yabancılaşması ve kendine yabancılaşma olabilir. Bunlar kişiyi dehşete düşürür, çaresiz bırakır. Tedavi için kişi, birçok defa acil servise başvurur. En son olarak psikiyatriste gelir. Hastalar için en zor olan, ilaçları kullanma kısmıdır. İlaçların da panik atak oluşturma ihtimalini düşünerek, ilaç kullanmak istemezler.”
KOCAELİ PANİK ATAKTA SIK GÖRÜLEN BELİRTİLER
Otonom Terleme, titreme, sıcak basması
Kardiyopulmoner Göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı ,taşikardi
Gastrointestinal Boğazı düğümlenmiş gibi hissetme, yutkunamama, bulantı
Nörolojik Baş dönmesi, paresteziler, tremor
Psikiyatrik Depersonalizasyon, derealizasyon, yoğun korku ve endişe
KOCAELİ DSM IV’ E GÖRE AGORAFOBİLİ PANİK BOZUKLUĞU TANI ÖLÇÜTLERİ
A– 1 ve 2 birlikte bulunmalı:
1- Beklenmeyen yineleyici panik atakları
2- Aşağıdaki durumlardan en az birinin, herhangi bir atağın sonrasında en az bir ay süreyle görülmüş olması:
a) Sürekli olarak yeni atak geçireceği korkusu duymak,
b) Ataklar sırasında ya da sonucunda kontrolünü kaybedeceği, kalp krizi geçireceği,delireceği gibi endişeler taşımak,
c) Ataklarla ilişkili olarak belirgin davranış değişiklikleri oluşması,
B– Agorafobi bulunması
C– Panik atakların bir ilaç, madde ya da tedavinin direkt fizyolojik etkisi ya da bir başka hastalğın (hipertiroidi gibi)
sonucunda oluşmamış olması
D– Panik atakların, sosyal fobi (örneğin korku oluşturan sosyal olaylarla karşılaşınca), spesifik fobi (örneğin spesifik bir fobik duruma maruz kalınca), obsesif kompulsif bozukluk (örneğin kontamine olma obsesyonu olan bir kişinin
kirlenmesi durumunda), posttravmatik stres bozukluğu (örneğin aşırı stres oluşturan bir uyarıya karşı yanıt olarak) yada ayrılık anksiyetesi (evden ya da yakınlarından ayrılmaya yanıt olarak) gibi başka bir mental bozukluk nedeniyle
oluşmamış olması
KOCAELİ PANİK ATAK NÖBETLERİ
Panik atak, görünürde açık bir tetikleyici olmadan, aniden ve hiçbir uyarı vermeden ortaya çıkabilir. Bir panik atak nöbetinin insan yaşamındaki en endişe verici, en korkutucu ve en sıkıntılı deneyimlerden biri olduğu söylenir. Tam olarak nedeni açıklanamamakla birlikte, kadınlarda erkeklere oranla daha çok rastlanır.
Nöbet ortalama 15 saniye sürse de, kişiyi 10-30 dakika arasında etkiler. Saatler boyu etkisini gösteren panik ataklar da vardır.
Krizler, çoğunlukla açık alan ve tehlikeli bir durumdan kaçamama korkularıyla ilişkilendirilir. Hastaların çoğu, kendilerini kapana kısılmış gibi hissettiklerini belirtir. Pek çok kişi yaşamı boyunca 1-2 kez panik atak geçirir.
Araştırmalar, bu rahatsızlığa yakalanan kişilerin çoğunluğunun zeki, mesleklerinde başarılı, iş-güç sahibi, hassas, kendilerine ve çevrelerine önem veren tipler olduğunu gösteriyor.
Başka hastalıklarla karışabilir
Bazı hastalıklar veya durumlar, kişilerin panik atak geçirdiğini düşünmesine neden olacak belirtilerin benzerlerini ortaya çıkarabilir. Bunlar;
Hipoglisemi: Vücut için temel enerji kaynağı kan şekerinde düşüş anlamına gelir. Bu durumun beyne etkisi sonucu, kaygı ve panik atak belirtileri görülebilir. Yoğun endişe, korku, terleme, kontrol kaybı ve kafa karışıklığı bu belirtiler arasındadır.
Hipertiroidi: Bu sorunda, vücut normalden fazla tiroksin hormonu salgılar. Metabolizmayı hızlandıran bu hormon, kaygı ve panik atak belirtilerine yol açabilir.
Farklı tedavi seçenekleri
Panik atak probleminde en önemli unsurlardan biri, doğru tedaviye zamanında başlayabilmektir. Panik atak yaşayan pek çok kişi hastalığın; kalp çarpıntısı, nefes darlığı ve titreme gibi fiziksel belirtilerinin yoğunluğundan ötürü ilk etapta fiziksel bir sorunu olduğunu düşünür.
Hastalar kalp, beyin veya vücutlarının başka bir yerinde rahatsızlık olduğunu düşünür ve bu alandaki doktorlara gider. İyi oldukları söylense bile, inanmazlar. Durumun psikolojik olduğuna inanıp, tedaviye başlarlarsa, süreç o kadar başarılı ve hızlı olur.
Uzun soluklu olan panik atak tedavisinde, ilaçlar iki hafta sonrasında etkisini göstermeye başlar. Hastaların tedaviyi, iyileştiklerini düşünerek yarım bırakmamaları da önemli.
Ağır vakalarda, ilaç tedavisinin yanı sıra psikolojik destek ve psikoterapi de uygulanabilir. Psikoterapi, panik atağa neden olan etkenlerin telkin yoluyla ortadan kaldırılması esasına dayanır. Hastaya panik atakla baş etme mekanizmaları öğretilir. Atağı yatıştıracak nefes alıp verme teknikleri gösterilir.
Bu belirtilere dikkat!
Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama
Terleme
Titreme ya da sarsılma
Nefes darlığı veya boğuluyor gibi olma
Soluğun kesilmesi
Göğüs ağrısı ve göğüste sıkıntı
Bulantı ya da karın ağrısı
Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ve bayılacakmış gibi olma
Kendini veya çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme
Kontrolünü kaybedeceği ve çıldıracağı korkusu
Ölüm korkusu
Uyuşma ve karıncalanma duygusu
Üşüme, ürperme ve ateş basması
Kimler daha yatkın?
Birinci derece akrabalarında panik veya anksiyete bozukluğu olanlar
Kaygılı kişilik yapısına sahip kişiler
Telaşlı, tez canlı, aceleci ve mükemmeliyetçi insanlar
Geçmişinde panik bozukluk veya anksiyete bozuklukları bulunanlar
lSürekli baskı altında hissedenler
lAşırı hırslı, başarı odaklı insanlar
Alkol veya madde bağımlılığı olanlar
Cinsel problemleri olan, cinselliğini baskılayan kişiler
Şüpheci, kaygılı, endişeli insanlar
KOCAELİ PANİK ATAK TEDAVİSİNDE ETKİLİ OLAN 6 YAKLAŞIM
Panik bozukluk tedavisinde yüzde 70 oranında başarılar sağlandığını dile getiren Üney, tedavi yöntemleri hakkında şunları söyledi:
İlaç Tedavisi: Bir kısım panik bozukluk hastası için ilaç kullanmak zorunludur. İlaçlarla ilgili, birçok yanlış bilgi vardır. Hepsinin bağımlılık yaratacağı düşünülür. Oysaki az bir kısım ilaçta bağımlılık riski vardır. İlaçların panik atakları artırma riski yoktur. Sadece ilaçların etkisi 2-3 haftadan erken başlamadığı için; bu dönemde kişi, gene panik ataklar yaşayabilmektedirler.
Psikoterapi: Panik bozukluk hastalarında uygulanan psikoterapi (konuşma tedavisi) oldukça faydalı olabilmektedir. Bir kısım psikoterapilerde, psikoterapist hastaya ödevler verebilir.
Nefes egzersizleri: Panik ataklar esnasında nefes egzersizleri oldukça etkindir. Ancak daha önce hiçbir egzersiz yapmamış, sadece atak esnasında yaparsa çoğunlukla başarısız olur. Bu nedenle atak dışında da egzersiz yapılmalıdır. Nefes egzersizinde kişi derin nefes alıp içinde 5 saniye tutup tüm nefesini boşaltır. Nefes burundan alınıp ağızdan verilir. En az 10 kez yapılır.
Bilgilenmek: Kişiye panik atağın ne olduğu öğretilir. Bu atakların ona zarar vermeyeceği, ölmeyeceği, çıldırmayacağı ya da kontrolü kaybetmeyeceği anlatılır. Bunun yanında; tedavinin başlarında, her şeye rağmen panik ataklar gelebileceği konusunda bilgi verilir.
Alkol ve uyuşturucu maddelerden uzak durmak: Bir kısım hastanın panik atağı, uyuşturucu kullanırken oluşmakta ya da artmaktadır. Bu nedenle uyuşturucu kullanmak panik atakları artırır. Alkol kullanımı sonrasında; özellikle bir gün sonra, kişide panik atak oluşabilir.
Fiziksel egzersiz: Haftada 5 gün, en az 30 dakika orta şiddette egzersiz (koşma, bisiklete binme, yüzme) faydalı olmaktadır. Orta şiddette egzersiz; nabzın 120’nin üzerine çıkması gereken egzersizlerdir. En az 10 hafta, bu egzersiz yapılmalıdır.
KOCAELİ PANİK ATAK ANINDA NE YAPMALI?
- Anksiyete krizinin başladığını hissettiğinizde. Etrafınıza bakın ve gördüğünüz üç şeyin ismini söyleyin. Ardından duyduğunuz üç sesi söyleyin. Son olarak vücudunuzdaki üç bölümü; bileklerinizi, parmaklarınızı ve kolunuzu oynatın. Bir anksiyete krizinin başladığını hissettiğiniz anda bu kuralı uygulamanız zihninizde ışık hızıyla dönen kaygılı düşüncelerden kurtulmanıza ve sakinleşmenize yardımcı olacaktır.
- Ayağa kalkın ve vücudunuzu dik tutun.
Kaygılı ya da korkmuş olduğumuz zamanlarda bilinç altından gelen bir motivasyonla öne eğilerek kalbimizin ve akciğerlerimizin bulunduğu vücudumuzun üst kısmını korumaya çalışırız. Bu doğal reaksiyona anlık bir çözüm olarak omuzlarınızı geriye atın ve vücudunuz dik bir şekilde ayağa kalkın. Böylece vücudunuza her şeyin normal olduğu mesajını vererek sakinleşmenize yardımcı olabilirsiniz.
- İçinde bulunduğunuz an’a odaklanın.
Anksiyete geleceğe odaklı bir zihin durumudur. Biraz sonra olacaklar hakkında kaygılanmak yerine kendinizi şu an’a odaklayın. Kendinize “Şu anda tam olarak ne oluyor?”, “Güvende miyim?”, “Şu anda yapmam gereken bir şey var mı?” diye sorun. Kaygılanmanıza neden olacak bir şey olmadığını kendinize bilinçli olarak hatırlatın. Gerekirse günün farklı bir saatinde kaygılarınızı yeniden değerlendirmek için kendinizden bir “randevu” alın. Böylece aklınızda dolaşan, olma ihtimali uzak senaryoları belirli bir saat dilimine yönlendirip sakin bir şekilde gününüze devam edebilirsiniz.
- Derin nefes alıp verin.
Derin nefes alıp vermek sakinleşmenize yardımcı olur. Farklı egzersizlerde olduğu gibi belirli bir sayıda nefes alıp vermeye odaklanarak kaygılanmanıza gerek yok, alıp verdiğiniz nefeslerin derin ve eşit olması yeterli. Böylece sakinleşerek yeniden odaklanmayı sağlayabilirsiniz.
- Yaşadıklarınızı yeniden isimlendirin.
Panik ataklar, kendinizi sanki bir kalp krizi geçiriyormuşsunuz, ölecekmişsiniz gibi hissetmenize neden olabilir. Böyle anlarda kendinize yaşadığınız şeyin bir panik atak olduğunu, bunun aslında zararsız ve geçici bir durum olduğunu ve yapmanız gereken hiçbir şey olmadığını hatırlatın. Yaşadığınız fiziksel belirtilerin yaklaşan ölümün habercisi değil, sizi hayatta tutan savaş & kaç mekanizmasının belirtileri olduğunu tekrarlayın. Panik ataklar hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz Panik atak ile nasıl savaşabiliriz? adlı blog yazımızı da okumanızı öneririz.
- Düşüncelerinizin doğruluğunu yeniden kontrol edin.
Anksiyete yaşayan kişiler genellikle olabilecek en kötü olasılığa odaklandıkları için kendilerini muazzam bir kaygı içinde bulurlar. Bu düşüncelerinizin ne kadar gerçekçi olduğunu yeniden değerlendirin. Örneğin iş yerinde yapmanız gereken bir sunum sizde anksiyeteye neden oluyorsa başarısız olacağınızı değil bu sunuma hazırlıklı olduğunuzu, bazı şeyler kötü gitse de sonunda başarılı olacağınızı düşünün. Korkularınızı yeniden değerlendirmek beyninizi kaygı verici düşüncelere karşı eğitebilmenize yardımcı olur. Daha fazla ipucu için iş yerinde panik atak krizi ile başa çıkmanın yolları yazımıza göz atabilirsiniz.
- Kendinizi meşgul edin.
Ayağa kalkın, küçük bir yürüyüşe çıkın ya da o anda dikkatinizi dağıtmanızı sağlayacak fiziksel bir şey ile meşgul olun. Zihninizi öğrendiği kaygılı düşünce kalıplardan uzaklaştırmanız kontrolü yeniden elinize almanızı sağlayacaktır.
- Krizin başlayacağını hissettiğiniz anda şekerden uzak durun.
Her ne kadar stresli olduğumuz zamanlarda bir parça çikolataya uzanmak birçoğumuzun aklına gelen ilk şey olsa da araştırmalar fazla şeker tüketiminin anksiyeteyi kötü etkilediğini gösteriyor. Bir anksiyete atağının başladığını hissettiğiniz zamanlarda şekerli gıdalara yönelmek yerine bir bardak su için ya da protein oranı yüksek besinler tüketin. Proteinli besinlerin sindirimi daha yavaş olacağı için vücudunuz buradan gelen enerjiyi kendisini toplarken kullanabilecektir.
- Yakınlarınızı arayarak ikinci bir fikir alın.
Yakın bir arkadaşınızı ya da ailenizden birini arayarak aklınızdan geçen kaygılı düşünceleri onlarla da paylaşın. Düşüncelerinizi sesli bir şekilde başka birine söylemeniz, bu düşüncelere sizin de yeni bir bakış açısıyla bakmanıza yardımcı olacaktır.
- Komik bir video seyredin.
Araştırmalar, gülmenin psikolojik ve fiziksel sağlığımız için birçok pozitif etkisinin yanında anksiyeteyi azaltmakta da etkili olduğunu gösteriyor. Anksiyete atağının başladığını hissettiğiniz zamanlarda dikkatinizi kaygılı düşüncelerden komik bir videoyla uzaklaştırmak hem rahatlamanıza hem de gülümsemenize yardımcı olacaktır.
Kocaeli Kariyer Polikliniği Kocaeli Merkezli Bir Bireysel Koçluk – Psikolojik Danışmanlık – Aile Danışmanlığı Merkezi olup, Türkiye’de 14 ilde şubesi ile hizmet vermektedir. Randevu almak için lütfen arayınız.
RANDEVU TELEFONLARI:
Sabit: (262) 332 18 41
Cep: 0530 7997341